10 Nisan 2013 Çarşamba

KAHRAMAN BABAM


Ilkokuldaydım. Şeker hastası babam en ağır tip Hepatit B, yani sarılık olmuştu. Birbirine zıt iki illet. Diyabet yüzünden şekerden ve şekerli besinlerden kaçması gerekiyor ve spor yapması, sarılıktan kurtulmak için ise şekerli şeyler yemesi ve sürekli dinlenmesi. Doktor annemi uyarmış, çok ağır safhada, hala yaşaması mucize diye. Evde yatıyordu babam. Hatırlıyorum; sarılmak, konuşmak bile yasaktı, yorulmasın diye.  Günde sadece bir kere kapıdan günaydın demeye iznimiz vardı. Bir gün annem aldı biz dört kardeşi karşısına ve babanıza veda etmelisiniz dedi. Her an kaybedebiliriz onu. Odasına girdiğimde üzüntüden konuşamadım. Ama benim canım Babam anlamıştı söylemek istediklerimi. Gitme demiştim ona, sana ihtiyacım var. Sevgine, korumana…O da gözleriyle cevap verdi bana, korkma dedi, bırakmayacağım sizi. Savaşıyorum ve yeneceğim bu illeti. Ve benim Kahraman Babam sözünü tuttu, 3 ay sonra ayağa kalktı. Ben ondan öğrendim o yaşta; söz verdin mi sevdiğin birine, sözünden dönmemeyi, her türlü zorluğa direnmeyi.

Deniz tatilindeydik. Babam birkaç arkadaşıyla birlikte tekneyle denize açılmıştı. Orta okulu bitirmeme az kalmıştı. Aklım bir karış havada gezdiğim, eğlendiğim yıllar. Akşam oldu, babamlar dönmedi. Gelirdi nasılsa. Ama sahilde bir hareket var, dayımda ve annemlerde bir telaş. Fırtına çıkmış meğerse, babamların teknesiyle iletişim kesilmiş. Sahil güvenlik iki kere aramaya gitmiş ama eli boş dönmüş. Saatler süren bekleyişten bir şey çıkmayınca dayım bizi karşısına oturttu. Bu saatten sonra umut beslememizin bizi üzeceğini anlatmaya başladı. Siz ne diyorsunuz? Babam bizi bırakıp gitmez ki! Ne yapar eder gelir…Beni sakinleştirmeye çalışırlarken sahilden sevinç çığlıkları yükseldi. Tekne dönmüştü, Kahraman Babam ve arkadaşları o yorgunluğa rağmen coşkuyla el sallıyordu bize. Inatla savaşmıştı dalgalarla. Daha ailesine veda etmemişti çünkü, öyle veda etmeden çekip gidilmezdi. Ben Kahraman Babamdan öğrendim o gün sevdiğine güvenmeyi, onu sebatla beklemeyi, sevdiğinden öyle kolay vazgeçmemeyi.

3 damarın tıkalı demiş doktoru babama. Acilen by-pass olman gerekiyor diye de eklemiş. Ameliyat riskli, başarı yüzdesi düşük. Ameliyat anına kadar bize bir şey söylemedi annemle babam. Üniversitenin 2. sınıfındaydım, tüm kardeşler öğrenciyiz. Çocuklar derslerinden geri kalmasın, süreçten etkilenmesin diye saklamışlar ameliyatı bizden. Ben o ameliyattan hiç ama hiç korkmadım. Çünkü benim babam bir kahraman! Hastalıklarla savaştan hep galip çıkan... Dimdik girdi, dimdik çıktı babam o ameliyattan. O zaman öğrendim Kahraman Babamdan inat etmenin amacın iyiyse kötü birşey olmadığını, her zaman her durumda önce kendine güvenmeyi.

Iki sene önce yazlıkta tansiyonu ani düşmüş babamın, yere yığılmış, kafasını sertçe çarpmış. Annem acilen ambulans çağırmış, hastaneye gitmişler. Yolda nabzı durmuş babamın. Annem elini sıkıca tutuyormuş ve nabzı gittiğinde bile bırakmamış elini. Ona güç vermeye devam etmiş. Veee Kahraman Babam’ın kalbi bir süre sonra yeniden atmaya başlamış. Biz babam yeniden nefes almaya başladıktan sonra öğrendik bu olayı. O an öğrendim kahramanların mucizeler de yaratabileceğini ve sadece sevgiyle bu gücü ortaya çıkarabildiklerini.

Geçen hafta ailemi görmek için Ankara’ya gittim. Babam alacaktı beni, onun yerine kardeşim geldi karşılamaya, eşi ve kızıyla. Şaşırmadım, kardeşim sürpriz yaptı diye sevindim hatta. Aldılar beni, annemlere gittik. Babam evde yoktu. Nerde dedim? Hastanede dediler. Bazı testler yapılıyormuş. Haberim olmadığı için, korktum önce. Kalbim sıkıştı babam eve dönünceye kadar bi haylice. Eve girerken gözüne baktım sorar bir şekilde. Göz kırptı kahramanım bana, merak etme dercesine. Hiç niyetim yok daha bırakıp da sizleri gitmeye. Koy hadi viskimizi yudumlayalım, keyfimize bakalım. Derin bir nefes aldım. Ve o an anladım ben büyüdüm ama hala Kahraman Babamın korumasına ve şefkatine muhtacım.

Benim Babam bir kahraman.
Canım Babam.
Kahramanım Babam…

Yeniköy
Nisan 2013

3 yorum:

  1. Ne güzel yazmışsın ppck :) kahraman babana sağlıklar ve sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Gözlerim doldu okurken... pek bi güzel yazmışsınn

    YanıtlaSil