25 Kasım 2012 Pazar

Sabish işte...

Sabish işte...

Pozitiftir.
"Aman diyim BiTiBi'cim, ben bulurum yolu, sen ona buna sorup iyice karıştırma."

Kızdı mı kızar.
"Ayy, sen hangi mahallenin delisisin!? O kıyafetin üstüne o spor mont giyilir mi Allah aşkına!!"

Öngörülüdür, sezgileri hep kuvvetlidir.
"Kesin arabayı yamuk bırakan sensindir park alanına!"

Meraklıdır, sorar.
"Esmerim, Marylin'im, fren yerine nasıl gaza bastın, sana zahmet bi anlatsana!"

Lafı dolandırmaz, direk konuşur.
"Çok mu aradın o komik tokayı kafana?!!"

Sabırlıdır.
"Bak BiTiBi'cim 100. defadır uyarıyorum, hem de ana dilinde, bilmediğin yollara sapmasana!!!"

Özgüveni hep yerindedir.
"Aç, aç Ajda'yı, bu kadını vokalistim yapıcam ilk fırsatta :)"

Dans etmeye bayılır.
"Haydi bakalım, önce sola, şimdi de sağa, haydi hopppaaa"

Ürkektir, ama bir o kadar da erkektir.
"Kaldır su kırık k..nı, böceği görmüyor musun, vursanaaaa!!!"

Her daim bakımlı ve her durumda asil kadın. Yeni yaşın kutlu olsun, hep birlikte geçsin umarım her kışın ve her yazın.

Kasım 2012 Yeniköy

23 Kasım 2012 Cuma

Zamansız...

Öyle garip bir his ki bu…
Beklemeden kaybettiğinde sevdiğin birini, ah keşke veda edebilseydim, son bir kez sarılabilseydim diye dövünüp duruyorsun. Bu keşkeler öyle büyüyor ki içinde, o isyanla başa çıkmayı istemek bile çok zor oluyor.
Oysa ölümü beklerken de farklı olmuyormuş bu his. Biliyorsun ki hasta; her an ve her saniye ona veda ediyorsun, çünkü gitti gidecek. Kendini bu fikre alıştırmaya çalışıyorsun. Ama yine de olmuyor,  insan hep bir umut taşıyor içinde. Mucizelere inanmak istiyor…
Zamansız kayıplara yine zamanla alışıyorsun. Görmeden, koklamadan, dokunmadan onla yaşamayı yine zamanla öğreniyorsun. Başka bir şekilde hayatına kabul ediyorsun, tercihin bu olmasa da…Ve aslında sen kaybettiklerinle birlikte büyümeye, öğrenmeye, sevmeye; yaşamaya devam ediyorsun.
Aslolan da bu sanırım, sevdiğini yaşarken söyleyebilmek, gösterebilmek; ertelememek.  Çünkü araya çaresiz ölüm de girse kalıcı olan işte bu oluyor…
Kasım 2012
Istanbul