Ilkokuldaydım. Şeker hastası
babam en ağır tip Hepatit B, yani sarılık olmuştu. Birbirine zıt iki illet. Diyabet
yüzünden şekerden ve şekerli besinlerden kaçması gerekiyor ve spor yapması, sarılıktan
kurtulmak için ise şekerli şeyler yemesi ve sürekli dinlenmesi. Doktor annemi
uyarmış, çok ağır safhada, hala yaşaması mucize diye. Evde yatıyordu babam.
Hatırlıyorum; sarılmak, konuşmak bile yasaktı, yorulmasın diye. Günde sadece bir kere kapıdan günaydın demeye
iznimiz vardı. Bir gün annem aldı biz dört kardeşi karşısına ve babanıza veda etmelisiniz
dedi. Her an kaybedebiliriz onu. Odasına girdiğimde üzüntüden konuşamadım. Ama
benim canım Babam anlamıştı söylemek istediklerimi. Gitme demiştim ona, sana
ihtiyacım var. Sevgine, korumana…O da gözleriyle cevap verdi bana, korkma dedi,
bırakmayacağım sizi. Savaşıyorum ve yeneceğim bu illeti. Ve benim Kahraman
Babam sözünü tuttu, 3 ay sonra ayağa kalktı. Ben ondan öğrendim o yaşta; söz
verdin mi sevdiğin birine, sözünden dönmemeyi, her türlü zorluğa direnmeyi.
Deniz tatilindeydik. Babam
birkaç arkadaşıyla birlikte tekneyle denize açılmıştı. Orta okulu bitirmeme az
kalmıştı. Aklım bir karış havada gezdiğim, eğlendiğim yıllar. Akşam oldu,
babamlar dönmedi. Gelirdi nasılsa. Ama sahilde bir hareket var, dayımda ve
annemlerde bir telaş. Fırtına çıkmış meğerse, babamların teknesiyle iletişim
kesilmiş. Sahil güvenlik iki kere aramaya gitmiş ama eli boş dönmüş. Saatler süren
bekleyişten bir şey çıkmayınca dayım bizi karşısına oturttu. Bu saatten sonra
umut beslememizin bizi üzeceğini anlatmaya başladı. Siz ne diyorsunuz? Babam
bizi bırakıp gitmez ki! Ne yapar eder gelir…Beni sakinleştirmeye çalışırlarken
sahilden sevinç çığlıkları yükseldi. Tekne dönmüştü, Kahraman Babam ve
arkadaşları o yorgunluğa rağmen coşkuyla el sallıyordu bize. Inatla
savaşmıştı dalgalarla. Daha ailesine veda etmemişti çünkü, öyle veda etmeden
çekip gidilmezdi. Ben Kahraman Babamdan öğrendim o gün sevdiğine güvenmeyi, onu
sebatla beklemeyi, sevdiğinden öyle kolay vazgeçmemeyi.
3 damarın tıkalı demiş
doktoru babama. Acilen by-pass olman gerekiyor diye de eklemiş. Ameliyat riskli,
başarı yüzdesi düşük. Ameliyat anına kadar bize bir şey söylemedi annemle
babam. Üniversitenin 2. sınıfındaydım, tüm kardeşler öğrenciyiz. Çocuklar derslerinden
geri kalmasın, süreçten etkilenmesin diye saklamışlar ameliyatı bizden. Ben o
ameliyattan hiç ama hiç korkmadım. Çünkü benim babam bir kahraman! Hastalıklarla
savaştan hep galip çıkan... Dimdik girdi, dimdik çıktı babam o ameliyattan. O
zaman öğrendim Kahraman Babamdan inat etmenin amacın iyiyse kötü birşey
olmadığını, her zaman her durumda önce kendine güvenmeyi.
Iki sene önce yazlıkta tansiyonu
ani düşmüş babamın, yere yığılmış, kafasını sertçe çarpmış. Annem acilen
ambulans çağırmış, hastaneye gitmişler. Yolda nabzı durmuş babamın. Annem elini
sıkıca tutuyormuş ve nabzı gittiğinde bile bırakmamış elini. Ona güç vermeye
devam etmiş. Veee Kahraman Babam’ın kalbi bir süre sonra yeniden atmaya
başlamış. Biz babam yeniden nefes almaya başladıktan sonra öğrendik bu olayı. O
an öğrendim kahramanların mucizeler de yaratabileceğini ve sadece sevgiyle bu
gücü ortaya çıkarabildiklerini.
Geçen hafta ailemi görmek
için Ankara’ya gittim. Babam alacaktı beni, onun yerine kardeşim geldi
karşılamaya, eşi ve kızıyla. Şaşırmadım, kardeşim sürpriz yaptı diye sevindim
hatta. Aldılar beni, annemlere gittik. Babam evde yoktu. Nerde dedim? Hastanede
dediler. Bazı testler yapılıyormuş. Haberim olmadığı için, korktum önce. Kalbim
sıkıştı babam eve dönünceye kadar bi haylice. Eve girerken gözüne baktım sorar
bir şekilde. Göz kırptı kahramanım bana, merak etme dercesine. Hiç niyetim yok daha
bırakıp da sizleri gitmeye. Koy hadi viskimizi yudumlayalım, keyfimize bakalım.
Derin bir nefes aldım. Ve o an anladım ben büyüdüm ama hala Kahraman Babamın
korumasına ve şefkatine muhtacım.
Benim Babam bir kahraman.
Canım Babam.
Kahramanım Babam…
Yeniköy
Nisan 2013
Ne güzel yazmışsın ppck :) kahraman babana sağlıklar ve sevgiler :)
YanıtlaSilGözlerim doldu okurken... pek bi güzel yazmışsınn
YanıtlaSilsaolasın :)
YanıtlaSil